Mobilab Çalışma Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği

Faydalı Bilgiler  »  HIV (AIDS) Tanısında Kullanılan Testler
HIV TANI TESTLERİ

AIDS (acqıired immun deficiancy syndrom) etkeni olan Human Immunodeficiency Virus (HIV)’un tüm dünyada yaygın olan 2 serotipi mevcuttur. Yaygın olan serotip olan HIV-1 dir. Daha çok Afrika ülkelerinde görülen HIV-2 daha sonra Avrupa, Brezilya ve Hindistanda da görülmeye başlanmıştır.
Bulaşma yolları cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklar gibidir. HIV/AIDS her türlü korunmasız yapılan (homoseksüel, heteroseksüel, vajinal, oral, anal) cinsel temasla bulaşabilmektedir. Ülkemizdeki vakalar incelendiğinde en yaygın bulaş yolu heteroseksüel cinsel temastır(% 50 nin üzerinde). Bunu damar içi madde bağımlılığı,homoseksüel cinsel temas, kontamine kan transfüzyonu yapılması, anneden bebeğe geçiş ve diğer yollar izlemektedir.

Virüs, en yoğun düzeyde infekte kişilerin kanında bulunur. Bu nedenle serolojik testler (antikor testleri) veya virüs saptanmasına yönelik testler için rutin olarak venöz kan örneği alınmalıdır.Virüs, ayrıca plazma, serum, BOS, tükrük, gözyaşı, süt, idrar, genital salgı gibi vücut sıvılarından veya infekte doku örneklerinden de izole edilebilmektedir. Kanda virüsün yoğun miktarda bulunması nedeniyle, virüsü taşıyan kişilerden alınmış kan ve kan ürünleri ile hastalık bulaşabilmektedir.Bu nedenle 1985 yılından sonra tüm dünyada kan ve kan ürünlerinin hastaya verilmeden önce HIV yönünden test edilmesi zorunlu hale getirilmiştir. HIV infeksiyonu gebelik süresince, doğum sırasında ve emzirme ile bebeğe geçebilmektedir. Ancak HIV pozitif anneye ilaç tedavisi başlanır, doğumdan sonra bebek tedaviye alınır ve doğum sezaryen ile gerçekleştirilirse geçiş oranı düşmektedir. Sağlık personeline HIV’in geçişi iğne, enjektör batması ile, infekte vücut sıvıları ile bulaşmış mukozal temasla mümkün olabilmektedir. Ortalama risk %0.2-0.5’tir. Mukozal temasta bulaşma riski ise %0.1’dir. Temas eden infekte vücut sıvısının miktarı ve temas süresi bulaşmada önem taşımaktadır.
Human Immunodeficiency Virus (HIV) tesbitine yönelik testler başlıca 4 gruptur:
1.Virüs izolasyonu; zahmetli,pahalı ve zaman alıcıdır, 2 hf-2 ay içinde sonuç verir.Duyarlılığı % 90 dır. Rutin kullanımı önerilmemektedir..
2.Antiviral antikorların tespiti; Toplu çalışmalarda tarama testi olarak tercih edilen ELISA (Enzym linked Immunsorbent Assay) yöntemi yüksek oranda spesifiktir.Tekrarında da pozitif çıkan sonuçlar doğrulama testlerine yönlendirilir.Virüsle temastan sonraki 3 hf ile 3 ay içerisinde oluşurlar.

3.Viral nükleik asit ve antijenlerin ölçülmesi ; Seroloji HIV tanısında yetersiz kaldığında PCR çok yardımcı olabilmektedir. PCR (Polimerase Chain Reaction) ile proviral-DNA ve HIV virüs RNA sının tesbiti en erken ve en duyarlı sonuç veren yöntemdir. Bu yöntemle temastan sonraki 10 ncu günden itibaren virüs saptanabilmektedir Bu uygulamalar özelikle tarama testleriyle sınırda reaksiyon vermiş ya da WB’da tanımlanamayan patterne sahip, şüpheli primer HIV infeksiyonu olan bireylerin ve HIV ile infekte annelerin bebeklerinin değerlendirilmesinde önemlidirler. Ayrıca doğrulanmış HIV-1 serolojisi olan bireylerde plazmadaki viral RNA’nın miktarının belirlenmesi klinik değerlendirme için esastır . En yaygın kullanılan doğrulama testi Western-Blot’dır.Sıklıkla viral kor proteini p24 ve zarf glikoproteinleri gp41, gp120 veya gp160’a karşı oluşan antikorlar araştırılmaktadır.

4.Hızlı testler,ev testleri ;Aglutinasyon,DAGS,indirek binding, Ig capture , kromatografik assay gibi yöntemlerle çalışılmakta,laboratuar ekipmanına ihtiyaç duyulmamakta ancak daha düşüktür.
HIV ile karşılaşmış kişilerde serokonversiyon çoğunlukla ilk 2 ay içinde gerçekleşmektedir.HIV infeksiyonunun serolojik olarak takip edildiği durumda akut infeksiyon sırasında serumda ilk saptanan p24 antijenidir. Serokonversiyon meydana gelmeye başladığında hem gp120 hemde p24 antijenlerine karşı antikorlar oluşmaktadır. Bu safhada p24 antijeni kaybolmaktadır. ‘AIDS related kompleks (ARC)’ devresinde anti-p24 antikorları kaybolurken anti-gp120 antikorları saptanmaktadır. Bu dönemde kaybolmuş p24 antijeni tekrar serumda yükselmektedir. AIDS sırasında serumda anti-p24 saptanmazken p24 antijeni yüksek düzeyde saptanmaktadır.
Temas sonrası virüs bulaştığında tesbit edilebilir düzeye gelmesi için 2 haftalık bir inkubasyon süreci gereklidir. En erken tesbit edilen antijenik yapı olan p24 antijeni 2-6 hafta arasında kanda en yüksek düzeyde saptanır.Daha sonra giderek düşer.HIV pozitif kan transfüzyonlarında ilk 24 saatte bile tesbit edilebilir. Antikorlar ise 3 ncü haftadan itibaren oluşmaya başlar ve 1.5-3 ay içinde ELISA ile tesbit edilebilir düzeye gelir.
Tarama testlerinde karşılaşılan en büyük sorun olan antijenik değişimden kaynaklanan hatalı negatiflikler veya zayıf pozitiflikler üçüncü jenerasyonlarda kullanılan DAGS assay’la aşılmıştır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan dördüncü jenerasyon ELISA kitlerine antijende(p24) ilave edilerek pencere dönemi olabildiğince kısaltılmıştır.



Copyright © 2013 Hakan İş Sağlığı ve Güvenliği | Tüm Hakları Saklıdır